29 Mart 2011 Salı

Bir Kadin Gittiginde...

Kadinlar gittiklerinde arkalarinda daha buyuk bosluklar birakirlar.
Onlar bir gun cekip gittiklerinde, peslerinde ‘yetim-oksuz’ kalan cok olur:
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun icindeki eski dugmeler, ozenle saklanmis kuculmus giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler.. .
Sabah karanliginda mutfaktan gelen tikirtilar susar, yetim kalmistir tabaklar.
Bir kadin gittiginde hep suyu unutulur saksilarin.
Sik sIk boynunu buker ’sarikiz’.
O teki kalmis eski bardagin anlamini bilen olmaz, degerini kimse anlayamaz krom hac tasinin.
Balkon artik sessizdir, koridor kimsesiz.
Bir kadin gittiginde…
Bir kadin gittiginde ne cok kisi gider aslinda; bir agir isci, bir temizlikci, bir bakici, bir bahcivan, bir muhasebeci..

Bir anne gider…
Bir dost…
Bir arkadas…
Bir sevgili…

Ne cok kisi yok olur bir kadin gittiginde.
Hep boyle olur; bir kadin gittiginde; ovguler, uyarilar, yakinmalar, dualar yetim kalir.
Kapi esigindeki ‘Dikkat et…’ duyulmaz, annesi gitmistir ‘gec kalma’nin.
Kadinlar, arkalarinda buyuk bosluklar birakarak giderler.
Bir kadin gittiginde pek cok kisi gitmistir aslinda.
Ve bir kadin gittiginde pek cok ‘yetim’ birakmistir arkasinda.

Bekir Coskun

25 Mart 2011 Cuma

FİLMAJANDA-------127 Saat (2010) (127 Hours)


Genç bir dağcı olan Aron, Utah yakınlarında büyük bir kaya parçasının arasına sıkışır ve 5 gün boyunca hayatta kalma mücadelesine giren Aron Ralston'un gerçek hikâyesi... 5 gün boyunca kolu kayaya sıkılmış, susuz ve aç kalan Aaron, arkadaşlarını, sevgilisini (Clémence Poésy), ailesini ve yolda kazadan tam önce karşılaştığı iki dağcı kızı (Amber Tamblyn ve Kate Mara) hatırlamaktadır. 5 gün boyunca yaralı halde sıkışıp kalma hali ve içsel sorunlarıyla karşılaşmak zorunda kalan Aaron aynı zamanda cesareti ve kendisini metrelerce derinlikteki bu beladan kurtarmaya yarayacak tüm yönleriyle de yüzleşir ve sonunda kurtulur. Dinamizmini hiç kaybetmeyen film, izleyiciye daha önce hiç yaşamadıkları bir yolculuk vaat ederken hayattaki seçimlerimizle ilgili sıra dışı bir hikâye sunuyor.









Tür : Dram
Gösterim Tarihi : 18 Şubat 2011
Yönetmen : Danny Boyle
Senaryo : Danny Boyle , Simon Beaufoy , Aron Ralston
Yapım : 2010, ABD / İngiltere , 93 dk.




Oyuncular
James Franco (Aron Ralston) , Kate Mara , Lizzy Caplan (Sonja) , Amber Tamblyn , Clémence Poésy





ve de hikayenin kahramanının gerçek görüntüleri:

 

15 Mart 2011 Salı

SU OLDUGUNU DUSUN...

Simdi sen "su" oldugunu dusun.
Su kadar ozel, su kadar faydali ve su kadar cok, tukenmez...
Inaniyorum ki gercekten de oylesin.
Ama ister cesmelerden dokul, ister goklerden yag, ister nehirler dolusu ak;
dibi olmayan bir kovayi dolduramazsin.
Yani seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsin...
Unutma; daha cok bagirdiginda daha cok dinlenmezsin... Gurultunun parcasi olursun sadece!..
Suyun yaninda olanlar suyu en az icenlerdir.
Cunku; "Su nasilsa burada, luzum yok ki suyu kana kana icmeye" diye dusunurler...
Aynen, sesini surekli duyanlarin seni dinlemedikleri gibi!
Ormandaki hic bir hayvan, irmagin gurultuler koparan yerinden su icmeye calismadi simdiye kadar.
Hepsi, hep sabahin en sakin anini bekledi; suyun durgun yerlerini
bulabilmek icin gittiler ve sakin sakin ihtiyaclarini giderdiler;
Onlar icin en uygun olan ve kendi istedikleri zamanda...
Sen, hep bir su oldugunu dusun.
Su gibi guzel, su gibi yararli, su gibi vazgecilmez...
Ve su gibi hayat kaynagi oldugunu dusun.
Ama su gibi yasatici ol ; Su gibi yikici, surukleyici ve oldurucu degil!..
Sen bir su ol... Ama rahmet ol; afet degil!
Su isen tarlalarini basma insanlarin, yuvalarini yikma, ocaklarini sondurme;
Sana "felaket" denmesin!
Su isen bir bardaga sigabil ki; damarlara giresin!..
Su; yuce Tanri'nin insanlar icin yarattigi en buyuk nimetlerden biri...
Ve suya benzedigini unutma! Su gibi ozel, su gibi guzel, su gibi faydali,
su gibi luzumlu ve su gibi bitmez-tukenmez oldugunu da unutma.
Ayrica su gibi sakin olabilecegin gibi, su gibi de "kiyametler" koparici olabilecegini unutma...
Unutma; Senin isin rahmet olmak, afet degil!
Vadiler varken onunde ve ovalar varken yayilabilecegin;  kucuk irmaklara ayirabiliyorsan kendini
ve bardaklara bolebiliyorsan, hayat verirsin cevrene.
Ve yasayabilirsin dunya donmesine devam ettigi muddetce...
Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen; korkulan ve kacilan olursun seller, afetler gibi...
Tercih elindeydi hep ve hep de "senin" ellerinde olacak...
Ya tutmayi ogreneceksin dilini veya hic durmadan konustugun icin,
sadece bombos ve anlamsiz sesler cikartan birisi oldugunu zannettireceksin cevrendeki insanlara!
Ama yapman gereken su degil mi?
Dusuneceksin ne zaman ne soyleyecegini.
Dusuneceksin kimin dinleyip dinlemedigini, kimin anlayip anlamadigini.
Dusuneceksin anlatmak istediklerinin ne kadarini anlatabildigini...
Hatta anlayanlarin anladiklarinin da senin anlattiklarinin ne kadari oldugunu dusuneceksin...
Ve konusmak icin en uygun zamani bekleyecek, en az ama en uygun kelimeleri secmeye calisacaksin... Ahmak olmayan yolcularin, onceden aldiklari biletleri ceplerinde oldugu halde,
saatlerini kontrol ederek, vakit yaklastiginda, vapurun kalkacagi iskelede hazir olmalari gibi,
sen defikrini bildirecegin kisinin "kiyiya yanasmasini" bekleyeceksin !..
Demeyeceksin; "Ben canim isteyince giderim iskeleye, vapur da o saniyede gelmek zorunda!.."
Demeyeceksin; "Ben aklima geleni aklima geldigi bicimde soylerim.
Karsimdaki de degil duymak, degil dinlemek, anlattigimdan bile fazlasini anlamak zorunda!.."
Keske oyle olsaydi.
Keske hakli olsaydin, ama maalesef degil...
Agzini acip"Selaleden dokulen suyu" icmeye calisan bir tavsan gordun mu hic?..
Veya onune cikan agaclari dahi surukleyen bir selden susuzluk gidermeye ugrasan bir ceylan gordun mu? Kaplanlar bile icebilmek icin suyun durulmasini bekler; beyni olan her yaratik gibi!
Hadi... Sen simdi "su oldugunu" dusun, ve kendini "su gibi" hisset...
Su gibi ozel, su gibi guzel, su gibi berrak, su gibi yararli...
Su gibi hayat kaynagi ve su gibi bitmez-tukenmez oldugunu hatirla...
Ama yine su gibi "bir kucuk bardagin icine" sigdir ki kendini;
girebilmeyi ogren insanlarin damarlarina.
Hayat ver...
Vazgecilmez ol !..
MEVLANA