14 Kasım 2011 Pazartesi

10 Kasım 2011 Perşembe

4 Kasım 2011 Cuma

Baltaları Bilemek


Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyor, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit ayırıyormuş. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş. İkinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş.

Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. Sonuçta ikinci adam çok çok daha fazla ağaç kesmiş. Birinci adam öfkelenmiş.
-       Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken işe başladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?

İkinci adam yüzünde tebessümle yanıt vermiş:
-       Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir.

Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp, yaşamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir.
Zayıf bulduğumuz alanlarımızı geliştirmek için çaba göstermektir.
Bu, zihnimizin, ruhumuzun karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur.

3 Kasım 2011 Perşembe

Gesi Bağları


Gesi Bağları türküsünün hikayesi

Bu türkü Kayseri'nin yerli marşı gibidir. Ama özellikle Gesi’de yedisinden yetmişine herkesin ama herkesin bilmesi gereken ve büyük çogunluğunun da bildigi, neşede de,hüzünde de dillerden düşmeyen, o söylenmeden düğünler'in olmadığı bir türküdür GESİ BAĞLARI.
Öyküsü hakkinda farklı anlatımlar olmasına rağmen şimdi anlatacağımız öykü akla ve türkünün tema'sına en uygun olanıdır. Türküde işlenen tema Gurbet, Hasret ve Anne sevgisi üzerinedir.

Türküde uzak bir yerden Gesi’ye gelin gelen kızın Annesine karşı duydugu hasret dile gelir Haberleşmenin ve ulaşımın çok güç olduğu devirlerde evlenip Gesi’ye giden gelin uzun bir müddet Annesinden haber alamaz, e koca evi bu,  zaten ulaşım da kısıtlı, ki kalksın Annesine gitsin kimselere de soramaz, neticede Anne hasreti ile kavrulup durur. Üstelik kocası da çalışmaya gurbete gitmiştir, kocasının ailesinin de kötü davranması karşısında iyice bunalan gelin duygularını dizelere vurmuştur.

Gesi Bağlarında üç ırgat işler
Anamdan mı gelir şu uçan kuşlar
Analar doğurur ele bağışlar
Atma anam beni dağlar ardına
Kimseler yanmasın anam yansın derdime

Bu dizelerdeki ince, sade, içli ve duygulu sözler sıradan Anadolu insanımızın değme şairlere taş çıkartacak özelliğini de ortaya koymaktadır.

Gesi Bağlarının gülleri mavi
Ayrıldım anamdan gülmeyim gayri
Alımı yeşilimi giymeyim gayri
Yaş tutsun ellerim kına yakmayim
Kör olsun gözlerim sürme çekmeyim

Yine türküde Annesinin bir tek sel güvenen veya kendisini hatırlamasını isteyen gelin anne sevgisini ve hasreti şöyle anlatır:

Şu görünen bahçem'ola bağ'mola
Şu dağın ardında anam var'mola
Oturur da beni anar'mola
Gel otur yanıma başımın tacı
Ayrılık günleri ölümden acı

Şu dereden akan bulanık seller
Derdim içerim de ne bilsin eller
Oturup ağlasam divane derler
Örtün pencereyi esmesin yeller
Bu gün efkarlıyım bilmesin eller

Bu arada gelin gurbete calışmaya giden kocasına serzenişini ve ona olan ihtiyacini şöyle dile getirir:

Gesi baglarına indi bir firenk
Ah çeker ağlarım anam dayanmaz yürek
Gönderin yarimi o bana gerek
Gel otur yanıma çektiğim yeter
Ayrılık hasreti ölümden beter

Gesi bağlarında kaynar kum idim
Fener gibi yanan anam mum idim
Evel Allah yarim sensin benim ümidim
Gel otur yanma hallerimi söyleyim
Halimden bilmiyor ben o yari neyleyim

Babasız olarak gelin oluşu, kardeşlerinin ekmeğini yiyerek yetişmesi ,koca evinde başa kakılınca duygulanan gelin alın yazısı hakkında serzenişlerini şöyle dile getirir:

Gesi baglarında tokastım taşa
Gardaş ekmegini kakarlar başa
Yetirip calıştım emeğim boşa
Ne deyim de ağlayım alın yazısı
Kader böyle imiş onmaz bazısı

İşte bu içten ezgileri dinleyipte duygulanmamak mümkün mü. Geçmişte özellikle merhum Ahmet Gazi AYHAN'ın yorumu ile başlayan ve çeşitli sanatçılarla birlikte günümüze kadar gelen bu türkü halen değerini koruyarak zevkle dinlenmektedir. Ayrıca türkünün temasının hasret ve gurbet duygusu değil de iki sevgili hasreti gibi gösterilen ve uydurularak türküye atfedilmiş yüzlerce deyiş halen halk arasında söylenmektedir.




Gesi Bağları en çok aşağıdaki dizelerle bilinmekte ve söylenmektedir:

~~ Gesi Bağları ~~

Gesi baglarinda dolaniyorum yitirdim yarimi
Aman araniyorum yitirdim yarimi aman araniyorum
Bir çift selamina guveniyorum gel otur yanima
Hallarimi soyleyeyim halimden bilmez ben o yari neyleyim

Gesi baglarinda uc top gulum var hey Allahtan korkmaz
Sana bana olum var hey Allahtan korkmaz sana bana olum var
Olum varsa bu dunyada zulum var
Atma garip anam beni daglar ardina
Kimseler yanmasin anam yansin derdime

Kaynak: Ahmet Gazi Ayhan
Derleme: Muzaffer Sarısözen
Yore: Kayseri-Gesi


http://fizy.com/#s/1ahd32