30 Mart 2019 Cumartesi

Kovun Kürekçiyi

Türk ve Japon şirketleri arasında bir kürek yarışı düzenlenmesine karar verildi.
Japonların takımında,
8 kişi kürek çekiyor,
1 kişi dümencilik yapıyordu.

Türk Takımında ise,
2 kişi kürek çekiyor,
3 kişi şeflik
3 kişi müdürlük yapıyor
1 kişi de dümeni kullanıyordu.

Her iki takım da, performanslarını en üst düzeyine varabilmek için uzun ve zorlu bir hazırlık döneminden geçti.
Büyük gün geldi ve iki takım da, kendini hazır hissediyordu.
Japonlar yarışı bir kilometre farkla kazandılar.

Yarış sonrası Türk takımı çok sarsılmıştı.
Türk şirket yönetimi yarışın açık farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verdi.
Yapılan araştırmalar, analizler ve uzun çalışmalar sonucu düzenlenen raporlara göre hata bulundu ve çözüm önerisi getirildi.
Çözüm olarak yönetimdeki düzeni güçlendirmek ve koordinasyonu güçlendirmek için 1 genel müdür atandı ve sandaldaki ağırlığı dengelemek için kürekçi sayisi da 1 e indirildi.

Japonlara yeni bir yarış teklif etme kararı alındı.
9 kişilik Türk takımı Japonlarla bir yarış yapmak üzere yeniden yapılandı.

Japonların takımında,
8 kişi kürek çekiyor,
1 kişi dümencilik yapıyordu.

Türk Takımında ise yeni yapılanma şekli şöyleydi:
1 Genel Müdür
3 Müdür
3 Dümen Şefi
1 Dümenci
1 Kürekçi.

İkinci yarışı Japonlar iki kilometre arayla kazandılar.
Tepesi atan Türk şirketi yönetim kurulu hemen harekete geçti.

Yarışın kaybedilmesinden sorumlu tutulan kürekçi kovuldu müdürlere ve diğer personele sorunun çözümüne olan katkılarından dolayı ikramiye verildi.

29 Mart 2019 Cuma

Üzeyir GARİH'in Adana'da işadamlarına yaptığı bir konuşmadan...

"HAYAT, havaya attığımız 5 topla oynanan bir oyundur.
Bu toplardan sadece bir tanesi lastiktir, diğer toplar ise camdandır.
Bu toplar;
*İşimizi*,
**Ailemizi*,
*Sağlığımızı*,
**Dostlarımızı * ve
*Benliğimizi temsil etmektedir.
Bu 5 top içinde bir tek İŞİMİZ lastik toptur.
Onu düşürürsek zıplatabiliriz.
Ancak diğer 4 top camdan yapıldığından, düşerse kırılırlar ve yerlerine konulamazlar.
Bunu fark etmeli ve hayatımızı bu dengeye göre kurmalıyız.

Oysa hepimiz,
O lastik topu tutabilmek uğruna, diğerlerini kırıp dökeriz.
Dostlarınızı çantada keklik sanmayın.
Sıkıca sarılın onlara, tıpkı hayata sarıldığınız gibi.
Çünkü onlarsız hayat anlamsızdır.

Hayatı çok hızlı koşmayın.
Nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi unutmayın.
Hayatın bir yarış değil, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın."



27 Mart 2019 Çarşamba

İki şey var ki!


Giordano Bruno 16. asır Latin düşünürü, 1548 İtalya doğumlu bilim adamı...
Onun günümüze kadar gelen "İki şey" hakkındaki sözleri, bugün değerlerinden hiçbir şey kaybetmemiş...

Hatırlayalım!

* İki şey 'Kalitesiz İnsan'ın özelliğidir:
1- Şikâyetçilik  2- Dedikodu

* İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek...


* İki şey yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek 2- Hak yememek

* İki şey kişiyi gözden düşürür:
1- Demagoji (laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

İki şey insanı 'Nitelikli İnsan' yapar:
1- İradeye hakim olmak  2- Uyumlu Olmak

İki şey 'Ekstra Değer' katar:
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak  2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek.

İki şey geri bırakır:
1- Kararsızlık   2- Cesaretsizlik

İki şey başarının sırrıdır:
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek  2- Kendini güncellemek

İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1- Niyetin saf olması  2- Ruhsal farkındalık
İki şey milyonlarca insandan ayırır:
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek


İki şey gelişmeyi engeller:
1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat)  2- Felakete odaklanmış olmak

İki şey çözüm getirir:
1- Tebessüm (gülümseme)   2-Sükut (susmak)

İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:
1- Anne  2- Baba

İki şey geri alınmaz:
1- Geçen zaman  2- Söylenen söz

İki şey ulaşmaya değerdir:
1- Sevgi  2- Bilgi

İki şey "hayatta önemli olan her şey" içindir:
1- Nefes alabilmek   2- Nefes verebilmek

8 Mart 2019 Cuma

Mimoza Çiçeğinin Anlamı Hikayesini Biliyor muydunuz ?

Mimoza çiçeği anlamını da, hikayesini de hayat dolu renklerine borçlu.
İtalya 1946 yılında İkinci Dünya Savaşından yıkık dökük çıkmış; insanlar bir coşku, yaşama dair bir umut aramaktalardı.
Derken İtalyan Kadın Birliği üyesi olan 3 kadın, toplumun yeniden inşasının “kadın dayanışmasına” bağlı olduğunu düşündüler:

Teresa Mattei, Rita Montagnana ve Teresa Noce.
Üç güçlü kadın, bu yaklaşımlarını sembolize etmesi için bir çiçek seçmeyi teklif ettiler. Sunulan tüm teklifler arasında üç tanesi öne çıktı:
Karanfil, anemon ve enfes kokusuyla mimoza çiçeği.

Aşağıdaki özellikleri sayesinde kazanan mimoza çiçeği oldu:
• Sapsarı renkleri ile neşe saçtığı için (Savaşla yıpranan moraller, mimoza çiçeği ile düzelsin diye)
• Martta çiçek açtığı için (Dünya Kadınlar Gününü sembolize etsin diye)
• Büyük bir ağaç haline gelene kadar çok fazla emek ve bakım gerektirmediği için (İtalya da mimoza çiçeği gibi hızla kalkınabilsin diye)
• En önemlisi de, aynı kadınlar gibi kırılgan görünümlerinin arkasında güçlü bir karakter barındırdığı için (Mimoza çiçeği zor coğrafi koşullarda bile çiçek açabilir).

O gün bugündür başta İtalya ve Rusya’da olmak üzere, Dünya Kadınlar Gününde (8 Mart) kadınlara mimoza çiçeği hediye edilmektedir.
Bir kadın sadece sevgilisinden veya çocuklarından değil; dayanışmayı sembolize ettiği için kadın dostlarından da mimoza çiçeği hediyesi alır.
Mimoza çiçeğinin özelliklerini ve dünya literatüründeki yerini göz önüne aldığımızda, mimoza çiçeğinin aşağıdaki anlamları taşıdığını söyleyebiliriz:
• Dayanışma
• Ölümsüzlük ve diriliş
• Hassasiyet, coşku ve umut!