Kim tarafından ve ne zaman söylendiği bilinmeyen bir bildiride , Kızılderili reis şöyle seslenir Beyaz Adam’a:
“Toprağımızı alma isteği üzerine düşüneceğiz. Halkım “Beyaz Adam’ın almak istediği nedir?” diye soracak. Bunu bizim anlamamız zor. Eğer o güzelim havanın , köpüren suyun sahibi biz değilsek , onu bizden nasıl alabilirsiniz ki?
Güneşte parıldayan her bir çam ağacının , kara ormanların üzerinden asılan sisin , vızıldayan arının , halkımızın belleğinde ve düşüncelerinde kutsal bir anlamı var. Ağaçta yükselen özsuyu Kızıl Adam’ın anısını taşıyor. Bir toprağın parçasıyız , toprak da bizim parçamız. Hoş kokulu çiçekler kızkardeşlerimiz bizim , rengeyiği , at , yüce kartal ise erkek kardeşlerimiz. Irmağın köpüren dalgaları , çayırdaki çiçeklerin özsuyu , tayın teri , her biri bir ve tek soya , bizim soyumuza ait. Bu yüzdendir ki , Washington’daki Büyük Reis bizden toprağımızı isterken , çok şey istiyor.”
Güneşte parıldayan her bir çam ağacının , kara ormanların üzerinden asılan sisin , vızıldayan arının , halkımızın belleğinde ve düşüncelerinde kutsal bir anlamı var. Ağaçta yükselen özsuyu Kızıl Adam’ın anısını taşıyor. Bir toprağın parçasıyız , toprak da bizim parçamız. Hoş kokulu çiçekler kızkardeşlerimiz bizim , rengeyiği , at , yüce kartal ise erkek kardeşlerimiz. Irmağın köpüren dalgaları , çayırdaki çiçeklerin özsuyu , tayın teri , her biri bir ve tek soya , bizim soyumuza ait. Bu yüzdendir ki , Washington’daki Büyük Reis bizden toprağımızı isterken , çok şey istiyor.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder