24 Kasım 2009 Salı

Bugün öğretmenler günü...Özür dilerim öğretmenim....


24.11.2005’de bana gelen bir e-posta. Paylaşmak istedim….


“ Genç yaşta yitirilen dönemin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati, Harf Devrimi sonrası mezun olan öğretmenlere, tek tek mektup yazarak şöyle sesleniyordu:
"Muallim Arkadaş,
... bu sene mezunların dağıtımında senin payına ... isabet etti. Orası güzel vatanın yardım ve aydınlatmana muhtaç verimli bir köşesidir. ... büyük bir güvenle, senin de aziz vatan ve milletine hizmet edebilmek için bugünü sabırsızlıkla beklediğine inanıyorum.
... yollarda en iyi şekilde yardımcı olmaları için Maarif İdareleri'ne lazım gelen talimat verilmiş olunduğundan, iskele, istasyon ve yol uğrağı kasabalarda, yakalarında YILDIZ bulunan bir zat seni bekleyecek ve yol gösterecektir. Onların da seni kolaylıkla tanıyabilmeleri için yakana bir YILDIZ takmalısın. Gideceğin yer hiç de yabancı olduğun yer değildir.
Görev ve yolluklarının hemen gönderilmesi için yerine yazılmıştır. Oraya varır varmaz donanım bedelini de alacaksın...
Bilhassa bu sene yeni Türk harflerini öğretmek gibi şerefli bir vazifen daha vardır. Bütün memleket evlatlarını bir an evvel yeni harflerle okutarak, Türkiye'de okuma yazma bilmeyen bir fert bırakmayacak kadar geniş bir azimle çalışmak mecburiyetindesin. Bunun için yeni Türk harflerini... her yerde her gördüğün kadın, erkek, fakir, zengin, çiftçi, tüccar, köylü ve şehirli ayırt etmeyerek herkese derhal öğreteceksin. Milletimize yeni kalkınma sahası yaratacak olan bu büyük zaferi kısa bir zamanda kazanacağına emin olarak vazifelerinde muvaffakiyetler diler ve işe başlama haberini beklerim aziz meslekdaşım."

* * *
Bugün ise halâ ne öğretmenlerimize emeklerinin karşılığını verebiliyoruz ne de öğrencilerimize çağdaş bir eğitim ve öğretimin ihtiyaçlarını.

Evet, bugün öğretmenler günü...

Özür dilerim öğretmenim, size karşı vazifemizi yerine getiremediğimiz için.”
Ertürk Demirel

Hiç yorum yok: